Beden Formülasyonları Maurice Merleau-Ponty ve Frantz Fanon

Beden nedir? Bir varoluş zemini mi, yoksa bir hedef tahtası mı? Seyirlik bir manzara mı, yoksa bir savaş alanı mı? Modern düşünce, bedeni uzun bir süre boyunca yalnızca doğal, biyolojik ya da ikincil bir varlık olarak ele alırken, 20. yüzyılda beden hem felsefi düşüncenin hem de siyasal mücadelelerin merkezine yerleşti.
Bu kitap, bedenin felsefi, siyasi ve estetik izlerini, çağdaş düşünceye yön vermiş iki güçlü ismin, Maurice Merleau-Ponty ve Frantz Fanon'un rehberliğinde sürüyor. Fenomenolojinin dokunulur evreninde şekillenen, dünyayla iç içe geçmiş felsefi bir beden anlayışı ile ırkçılıkla delinen ve sömürgeci bakışla damgalanan siyah bedenin isyanında ifade bulan bir siyaset anlayışını birleştiriyor. Bedeni bir araç ya da nesne olarak değil, dünyayla karşılaşmanın ve dünyayı dönüştürmenin odağı olarak ele alıyor. Merleau-Ponty'nin “ben bedenimim” önermesinden Fanon'un “ben dünyayım” çığlığına uzanan yolculukta, cogito'nun sesini bastırdığı bedeni, mitin, deliliğin ve halüsinasyonun açtığı yarıklar, bakışın tene kazınan kudreti, şiddetin kaslara yazdığı tarih ve politik olanın dokulara sızan kardeşliği ekseninde, çağdaş gelişmelerden ve edebiyattan güncel örneklerle inceliyor.
Beden Formülasyonları, bedeni hem felsefi hem siyasal bir aktör olarak düşünmeye çağıran, iki düşünürün kesişiminde bir beden politikası ve bir dünya etiği geliştirmeye cüret eden özgün bir tartışma zemini sunuyor.
Beden nedir? Bir varoluş zemini mi, yoksa bir hedef tahtası mı? Seyirlik bir manzara mı, yoksa bir savaş alanı mı? Modern düşünce, bedeni uzun bir süre boyunca yalnızca doğal, biyolojik ya da ikincil bir varlık olarak ele alırken, 20. yüzyılda beden hem felsefi düşüncenin hem de siyasal mücadelelerin merkezine yerleşti.
Bu kitap, bedenin felsefi, siyasi ve estetik izlerini, çağdaş düşünceye yön vermiş iki güçlü ismin, Maurice Merleau-Ponty ve Frantz Fanon'un rehberliğinde sürüyor. Fenomenolojinin dokunulur evreninde şekillenen, dünyayla iç içe geçmiş felsefi bir beden anlayışı ile ırkçılıkla delinen ve sömürgeci bakışla damgalanan siyah bedenin isyanında ifade bulan bir siyaset anlayışını birleştiriyor. Bedeni bir araç ya da nesne olarak değil, dünyayla karşılaşmanın ve dünyayı dönüştürmenin odağı olarak ele alıyor. Merleau-Ponty'nin “ben bedenimim” önermesinden Fanon'un “ben dünyayım” çığlığına uzanan yolculukta, cogito'nun sesini bastırdığı bedeni, mitin, deliliğin ve halüsinasyonun açtığı yarıklar, bakışın tene kazınan kudreti, şiddetin kaslara yazdığı tarih ve politik olanın dokulara sızan kardeşliği ekseninde, çağdaş gelişmelerden ve edebiyattan güncel örneklerle inceliyor.
Beden Formülasyonları, bedeni hem felsefi hem siyasal bir aktör olarak düşünmeye çağıran, iki düşünürün kesişiminde bir beden politikası ve bir dünya etiği geliştirmeye cüret eden özgün bir tartışma zemini sunuyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | 134,86 | 269,72 |
3 | 91,47 | 274,42 |
6 | 48,08 | 288,49 |
9 | 33,62 | 302,59 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | 134,86 | 269,72 |
3 | 91,47 | 274,42 |
6 | 48,08 | 288,49 |
9 | 33,62 | 302,59 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | 134,86 | 269,72 |
3 | 91,47 | 274,42 |
6 | 48,08 | 288,49 |
9 | 33,62 | 302,59 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | 134,86 | 269,72 |
3 | 91,47 | 274,42 |
6 | 48,08 | 288,49 |
9 | 33,62 | 302,59 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | 134,86 | 269,72 |
3 | 91,47 | 274,42 |
6 | 48,08 | 288,49 |
9 | 33,62 | 302,59 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | 134,86 | 269,72 |
3 | 91,47 | 274,42 |
6 | 48,08 | 288,49 |
9 | 33,62 | 302,59 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 251,30 | 251,30 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |